Çocuk istismarı ile ilgili Gaziantep STK Platformu’nun ortak basın açıklaması

Tabip Odamızın da içerisinde bulunduğu Gaziantep Sivil Toplum Platformu olarak,  İDAM VEYA HADIM ÇÖZÜM DEĞİLDİR!!! ÇOCUKLAR  İÇİN KORKULARIMIZLA AYRIŞMAYA SON VERELİM!!!  Çocuklara Yönelik Cinsel İstismar konulu ortak basın açıklaması, 13.07.2018 günü saat 17.30’da Gaziantep Barosunda yapıldı.

 

İDAM VEYA HADIM ÇÖZÜM DEĞİLDİR!!!

ÇOCUKLAR  İÇİN KORKULARIMIZLA AYRIŞMAYA SON VERELİM!!!

Son dönemlerde hemen her gün medyaya yansıyan çocuk istismarı haberlerini, üzülerek ve tedirginlikle izlemekteyiz. Daha da üzücü olan can yakıcı çocuk istismarları tartışılırken dahi özelikle sosyal medyada herkes konunun özünden uzak, anlık öfke ve tarafgir bir dille konuşmaktadır. Oysa zaman, korkularımız üzerinden ayrışılacak zaman değildir. Çocuklar üzerinden yaşadığımız korkularımız, toplumsal ayrışmadan uzak, siyasetler üstü benimsenmeli ve çözüm üretilmelidir.

Unutulmamalıdır ki öncelikli sorumluluk devletindir. Çocukları ancak güçlü bir sosyal hizmetler ağı üzerine inşa edilmiş çocuk koruma ve adalet sistemi ile koruyabiliriz. Devletin de BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi ile, önleyici bir sistem kurarak çocukları ihmal ve istismardan korumayı taahhüt etmiş olduğunu hatırlatmak isteriz. Bu nedenle de ilk adım suçun tespiti ve nasıl cezalandırılacağı değil, bu tür eylemlerin nasıl önlenebileceği noktasına yoğunlaşmak olmalıdır. Ayrıca şiddetin şiddeti beslediğini bilerek, bu tür haberlerin yazılı ve görsel medyada yer alma şekline de özen gösterilmesi gerekmektedir.

Yaşanan çocuk istismarlarından ( fiziksel, duygusal, cinsel) en ağır biçimi olan çocuk cinsel istismarlarını, münferit, sapık, hasta, insanların gerçekleştirdiğini iddia etmek ve de çözüm olarak idam ve hadım cezası talep etmek çözümden uzaktır. Ayrıca bu bakış açısının hem şiddeti aklama hem de şiddetle uzaktan yakından alakası olmayan ruhsal hastalık sahibi bireyleri damgalayarak hedef haline getirme riski taşıdığını hatırlatmak isteriz. Kişilerin uyguladığı her türlü şiddeti ve cinsel istismarı bir ruhsal hastalıkla açıklamaya çalışmak yanlış olup, cinsel suç olarak tanımlanan her eylem, salt bir cinsel eylemi değil, mağdur üzerinde güç uygulama aracı olarak yine şiddeti temsil etmektedir. Bireylerin şiddet ve suç işleme eğilimlerini yaşadıkları toplumsal çevreden bağımsız bir şekilde düşünmek mümkün değildir. Bu nedenle suçun önüne geçmenin yolu olarak cinsel suçlarda cinsel isteğin tıbbi uygulamalarla azaltılması yöntemine ve daha geneli idam cezasına işaret etmek, toplumun vicdanını rahatlatmak üzere sunulan bir atımlık girişimlerdir ve sorunu çözmekten öte sahte bir arınma yoluyla üzerini örttüğü için çok daha ağırlaşmasına sebebiyet verecektir.

Evrensel değerlere uygun, bilimsel, çocuk hak ve özgürlüklerini esas alan devletin, yükümlülüklerinin belirlendiği, hukuk güvenliğinin sağlandığı, toplumsal değer yargılarını koruyucu yöntemler belirlenmelidir.   Bağımsız özgür düşüncenin gelişme ortamına sahip üniversitelerde, bilimsel, akademik çalışmalar yapılmalıdır. Ciddi bir saha çalışması yapılmalı ve veri toplama, değerlendirme

çalışması gerçekleştirilmelidir.  Riskler, nedenler belirlenmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından toplumsal cinsiyet eşitliği ve cinsel ve üreme sağlığı eğitimi müfredata konulmalıdır.

Eril cinsiyetçi söylem ortadan kaldırılmalı, dini referanslarla günlük yaşamın şekillenmemesi adına hukuki düzenlemelere gidilerek, çocukların cinsel obje olarak değerlendirmelerinin önüne geçilmelidir. Çocuğun korunması ile ilgili müdahale görevini de içeren idari kurumsal yapı olmalıdır, sivil toplum örgütlerinin dernek ve vakıfların bağımsız çalışma yapmasına fırsat tanınmalıdır, siyasi yakınlıktan uzak;  çocukla ilişkide bulunan tüm kişi,  kurum ve kuruluşların, fırsat eşitliğine, kurallara uygunluğuna ve denetime açık olması sağlanmalıdır. Ekonomik eşitsizlik ortadan kaldırılmalıdır. Bilimin, eğitimin, sanatın  gelişiminin önündeki engeller kaldırılmalı, toplumun tüm katmanlarınca ulaşılabilir olması sağlanmalıdır.

Çocuğa, kadına ve hayvana yönelik şiddet, toplumsal şiddetin savunmasız olanda yoğunlaşmasıdır. Gücün çürümüşlüğü her türlü insani değer  yargısından uzak bir biçimde tezahür etmektedir. Ancak bunun çözümünü, salt ceza kanunlarında yapılacak değişikliklerde görmek,  hukuk bilimine haksızlık olduğu gibi, eğitim programları, çocuk koruma politikaları ile uğraşmak yerine meselenin kendisini unutmak, sorunu suç işlendikten sonra faillerin bedenleri üzerinden kısasa kısas yöntemiyle ortadan kaldırmak çabasıdır. Meselenin bütüncül çözümü için öncelikle Meclis’te önerilen çocuk hak ihlallerine ilişkin komisyonların hızlıca kurulması, yıllardır bekletilen Çocuğa Yönelik Şiddeti Önleme Ulusal Eylem Planı’nın çıkması ve uygulanmaya başlanması, bu alanda çalışan sivil toplum örgütleriyle ortak çalışmalar yürütülmesi ve bu çalışmaların kamu idaresi tarafından desteklenmesi gerekmektedir. İşin adalete yansıması halinde ise ceza adalet sistemi; yargılamaların çok uzun sürmesi, takdiri indirim sebeplerinin uygulanma biçimi, yetersiz delil toplanması gibi sebeplerle sanıklar için caydırıcı olmaktan uzaktır. Ceza adalet sisteminin amaca uygun işlemesi için eksikliklerin sebebinin araştırılmasını, bunları gidermek için gerekli yasal ve idari düzenlemelerin acilen yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca çocuğun mağdur ve suç tanığı olduğu unutulmamalı! Çocuğun ifadesi tek seferde Çocuk İzlem Merkezlerinde ve üniversitelerin Çocuk Koruma Birimlerinde gerçekleştirilmeli, çocuğun ifadesinin tekrar tekrar farklı dava süreçlerinde alınmasından kaçınılmalıdır. Hukuk güvenliği ve belirliliği sağlanmalı, vatandaşlara aynı olaya aynı hukuksal korunmanın ayrımsız herkes için uygulanacağı inancı sağlanmalıdır. Fahiş cezalar sonucunda cezasızlık halinin ortaya çıkmasına engel olunmalı, adil yargılama ile evrensel değerlere uygun cezalandırma olmalıdır.

Çocuğa yönelik şiddet 3-5 münferit olaydan ibaret olarak ele alınmadan, görünür olan ve olmayan çok sayıda şiddet türü ve vakasının mevcut olduğu ve tüm istismar hallerinin bir bütün olduğu, çok zaman iç içe geçtiği  bilinciyle hareket edilmelidir.

İdam ve hadım cezasının uygulandığı ülkelerdeki sonuçlara bakıldığında, tüm örneklerde görüleceği üzere bir şiddet türünün ortadan kaldırılması için asla çözüm yöntemi olmadığı net olarak görülecektir. Çocuk istismarı ve öldürülmeleri üzerinden yaygınlaştırılan ‘‘idam” veya “kimyasal hadım” gibi girişimlerin sorunun çözümüne ve çocukların korunmasına katkı sağlamayacağı gibi bu önlemler yapısal mekanizmalar oluşturmakla sorumlu devlet yöneticilerinin toplumun öfkesini kendilerinden uzaklaştırma ve başka düzeyde insan hakları ihlallerine yol açmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

Çocuğa yönelen her türlü istismar için çözüm: çocuğa özgü adalet, koruma ve rehabilitasyondur. Bu bağlamda şiddete şiddet ile karşılık vermek yerine çocukların korunması odağında bütüncül çözümler üretilmelidir.

İDAM VEYA HADIM ÇÖZÜM DEĞİLDİR! ÇÖZÜM ZİHNİYETİN DEĞİŞMESİDİR. ZİHNİYET DEĞİŞMEDİĞİ SÜRECE VE  TOPLUM BU KONULARDA EĞİTİLMEDİKÇE İDAM CEZASI İŞLENEN SUÇLARI AZALTMAYACAĞI GİBİ, HAK HUKUK ADALET KAVRAMLARINI DA GÖLGE DE BIRAKACAKTIR.

  • GAZİANTEP BAROSU
  • GAZİANTEP-KİLİS TABİP ODASI
  • GAZİANTEP ECZACI ODASI
  • CUMHURİYETCİ KADINLAR DERNEĞİ
  • GAZİANTEP KULÜBÜ DERNEĞİ
  • ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ
  • GAZİANTEP İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI
  • ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLE DERNEĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ
  • GAZİANTEP  MİMAR SİNAN (DEVRİM) LİSESİ MEZUNLARI VE MENSUPLARI DERNEĞİ
  • GAZİANTEP VEREM SAVAŞ DERNEĞİ
  • TANRIDAĞI TURANCILAR DERNEĞİ
  • TÜRKİYE SAKATLAR DERNEĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ
  • GAZİANTEP ÇEPNİLİLER DERNEĞİ
  • EĞİTİM İŞ SENDİKASI GAZİANTEP ŞUBESİ
  • GAZİANTEP KÜLTÜR TURİZM DERNEĞİ
  • GAZİANTEP MÜZE DOSTLARI DERNEĞİ
  • GAZİANTEP LİONS KULÜBÜ
  • TÜRK ANNELER DERNEĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ
  • ULUSAL SANAYİCİ VE İŞADAMLARI DERNEĞİ (USİAD)
  • ZEUGMA KÜLTÜR VE SANAT DERNEĞİ
  • GAZİANTEP AİLE HEKİMLİĞİ DERNEĞİ (GAHD)
  • ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ İSLAHİYE ŞUBESİ
  • GAZİANTEP GİŞİMCİ KADINLARI DESTEKLEME DERNEĞİ
  • BİRLEŞİK KAMU İŞ KONFEDERASYONU İL TEMSİLCİLİĞİ
  • TÜRK KADINLARI KÜLTÜR DERNEĞİ (TÜRKKAD)
  • TÜRKİYE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELER SERBEST MESLEK MENSUPLARI VE YÖNETİCİLERİ VAKFI (TOSYÖV)
  • TÜRK KADINLARI BİRLİĞİ GAZİANTEP ŞUBESİ
  • ODTÜ MEZUNLARI GAZİANTEP DERNEĞİ
  • GAZİANTEP GİRİŞİMCİ İŞ KADINLARI DERNEĞİ (GAGİKAD)
  • KADIN GİRİŞİMCİLER DERNEĞİ (KAGİDER)
  • TÜRK ÜNİVERSİTELİ KADINLAR DERNEĞİ
  • GAZİANTEP KADIN SAĞLIĞI DERNEĞİ
  • GAZİANTEP OKUL AİLE BİRLİKLERİ DERNEĞİ (GOABDER)
  • TOPLUM EĞİTİMİ DERNEĞİ

 

Gazete haberine http://gaziantepsabah.com/cozum-idam-veya-hadim-degil-zihniyetin-degismesidir.html linkten ulaşabilirsiniz.