13.03.2015

Gaziantep’te Temsilciliği Bulunan Örgütler (Tabip Odası,Ses Türk Sağlık Sen,Genel Sağlık İş,Gahd,Gaheder,Gased)Katıldı. Kırkayak Parkında Toplanıldı.Örgüt temsilcileri burada birer konuşma yaptı. Davul zurna ile halaylar eşliğinde Yıpranma Payı İstiyoruz,Emekliliği Yansiyan Özlük  Hakkı istiyoruz, Nitelikli Tıp Eğitimi İstiyoruz, Şiddet İstemiyoruz, Esnek Kuralsız Çalışma İstemiyoruz Yazılı Balonlar Uçuruldu.Maarif Meydanına Kadar Yüründü Bütün Örgütler Adına Basın Açıklamasını Tabip Odası Başkanı Dr. Hamza Ağca Okudu.

YIPRANMA PAYI, EMEKLİLİĞE YANSIYAN ÖZLÜK HAKKI İSTİYORUZ

Mevcut politikalarla sağlık hizmeti bolca tüketilmesi gereken ve üzerinden kar edilen bir “nesne”ye dönüşmüştür. İnsanların daha çok hastalanması, çok hastaneye gitmesi, çok tetkik yaptırması, çok ameliyat olması, çok ilaç kullanması ve tabi ki tüm bu süreçlerde  sayısız katkı ve katılım ücretleriyle cebinden daha çok para harcaması üzerine kurulu bir sistemle karşı karşıyayız. Kamuda uygulanan “performans” sistemi, özel sektörde ise ciro ve kar baskısı sağlık hizmetlerini şekillendirmiştir. Muayene, ameliyat sayıları, ilaç tüketimi, tetkik sayıları son 10 yılda üçer kat artmıştır. Muayene sayılarındaki artış özel sektörde 13 katı bulmuştur. Bu artışlar yurttaşların sağlığına olumlu yansımamıştır. İçinde 3-5 dakikada muayenelerin, hastane kuyruklarının, bir hekimin günde 120 hasta “bakmasının” yer aldığı niteliksiz sağlık hizmeti tablosu karşımızda bulunmaktadır. Acil servisler Dünya’nın hiçbir yerinde olmadığı kadar yoğundur, içinden çıkılmaz hale sürüklenmiştir. Kar amacına odaklanan sağlık sistemi sadece yoksul yurttaşlarımızı değil, oluşturduğu güvensizlik ortamı nedeniyle ödeme gücü olan yurttaşımızı da tedirgin eden noktaya ulaşmıştır.13 Mart 2015 Cuma günü aşağıdaki taleplerle g(ö)revdeyiz, acil hastalar dışında hasta bakamayacağız.
Sağlık Bakanlığı, çalışanlarının temel insani çalışma haklarını gasp etmeye, çalışanlarının sesine kulak tıkamaya, taleplerini görmezden gelmeye, hakları için mücadele eden çalışanlara baskı kurmayı tercih ederken,  sağlık çalışanları buna karşılık seslerini daha da yükseltme gayreti içine girmek zorunda kalıyor

Sağlık Bakanlığının  eksik ya da açık gördüğü her deliğe yama diker gibi yeni bir düzenleme getirdiği bu sağlık sistemi artık yama tutmamakta, bir yer düzeltilmeye çalışılırken bir yer bozulmaktadır. Bu sürekli değişiklikler ve belirsizlikler çalışanların da motivasyonunu olumsuz etkilemekte,  sağlık hizmeti verimliliğini de düşürmektedir.

13 Mart 2015 Cuma günü aşağıdaki taleplerle g(ö)revdeyiz, acil hastalar dışında hasta bakamayacağız.

–          Çalışırken de emeklilikte de insanca yaşayabilecek güvenceli bir gelir talep ediyoruz. Hazırladığımız yasa teklifi doğrultusunda acilen emekliliğe yansıyan ücretimizin ve mevcut emekli hekim maaşlarının iki katına çıkmasını istiyoruz.

–          İnsanüstü bir çabayla, insanlık dışı, şiddet gördüğümüz koşullarda çalışıyoruz. 36 saat kesintisiz, ihtiyaç molası dahi veremeden, performans/ciro baskısı altında, sağlıksız koşullarda, şiddet baskısı altında, taşeron sistemiyle çalışıyoruz. Çalışma koşullarımızın acilen düzeltilmesini talep ediyor; yetkilileri taşeron sistemine “çağdaş köleliğe” son vermeye çağırıyoruz.

–          Yıllarca haftada 40 saatlik yasal sürenin çok üzerinde ve ağır koşullarda çalıştığımız halde bugüne dek bir türlü verilemeyen fiili hizmet zammını talep ediyoruz.

–          Başta tıp eğitimi olmak üzere sağlık alanındaki mesleki eğitimin niteliğinin giderek bozulduğunu, bunun halkımızın geleceğini tehdit ettiğini görüyoruz. Tıp ve sağlık eğitiminde meslek örgütleriyle, ilgili derneklerle işbirliği yapılmasını, sayıyı değil niteliği önceleyen bir politikayı talep ediyoruz.

–          Katkı, katılım paylarıyla, istisnai hizmet tanımıyla, fark ücretleriyle, 5 dakikalık randevu süreleriyle halkımızın sağlık hizmetine erişimi kısıtlanmaktadır. Nitelikli sağlık hizmetine bütün yurttaşlarımızın ücretsiz ulaşabilmesini talep ediyoruz..

Beklentimiz Sağlık Bakanlığı’nın  baskıcı tutumundan vazgeçmesi , hekim ve sağlık çalışanlarının örgütleriyle,  temas kurarak halkımız yararına politikalar geliştirmesidir.