04.03.2015 “Niteliksiz Yabancı Hekime, Ülkesine ve İnsanına Yabancılaşan Yönetim Anlayışına Hayır?”

Hükümetin 9 Şubat 2015 günü TBMM Başkanlığı’na “Yabancı İstihdamı Kanunu Tasarısı” adı ile bir tasan sunmuştur.  “Bu tasarı eğer yasalaşırsa halen sadece özel hastanelerde çalışabilen yabancı uyruklu doktorların devlet hastanelerinde de çalışabilmesine izin verilecektir. Şu anda Sağlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıklarından gerekli izni alan ,diploma denkliğini YÖK’ten onaylayan yabancı hekimlere Türkçe bilme şartı ile özel sektörde çalışma izni veriliyor. Fakat getirilen yeni tasan ile yabancı doktorlarda Türkçe bilme şartı aranmaksızın, tercüman eşliğinde devlet hastanelerinde çalışmalarına imkan verilmektedir. Yabancı doktorlara olumlu bulunması durumunda ilk başvuruda en çok 3 yıla kadar çalışma izni verilecek,8 yıl kanuni çalışma izni olan yabancılar, süresiz çalışma izni alabilecek.
Yabancı sağlık personelinin yerleştirme, atama ve nakillerine ilişkin usul ve esas olan Sağlık Bakanlığı belirleyecek. Bu tasarı ile yabancı doktorlara ayrıca kamu ve özel sağlık kuruluşlarında çalışma izni dışında kendi adlarına bağımsız çalışma ve bu amaçla kuruluş açmasına ilişkin düzenleme de bulunmaktadır. Yani yabancı doktorlar Türkiye’de serbest muayenehane veya hastane açma, çalıştırma hakkına da kavuşmuş olacaklar. Tasarıda Sağlık Serbest Bölgelerinde çalışma izinlerinin Ekonomi Bakanlığı tarafından verileceği düzenlenmiş, fakat buralarda çalıştırılacak sağlık personeli yönünden ön izin gerekip gerekmediği herhangi bir açıklığa sahip değildir.
Vatandaşlık koşulu aranan bütün meslekler ile sağlık alanında hala vatandaşlık koşulu bulunan diş hekimi, eczacı, ebe ve hasta bakıcılık’ yeni tasan ile bakanlar kurulu kararı ile yabancıların çalışmasına açılmaktadır. Tasarının nasıl bir ihtiyaca dayalı olarak çıkarıldığı genel gerekçesinde ‘Ülkemizin istihdam piyasasına uygun olarak yabancı yatırımlar arttırılması, ihtiyaç duyulacak yabancı istihdamının sağlanması, kayıt dışı yabancı istihdamı ile mücadele edilmesi’ sözleri ile anlatılmaktadır. Türkiye’de şu anda gerekli alt yapı hazırlanmadan kurulan Tıp Fakültelerinde, kurumsallığını tamamlamış fakültelerde ise artırılan kontenjanlar nedeniyle tıp eğitiminde çok önemli bir kalite sorunu ortaya çıkmıştır. Aynı sorun diğer sağlık meslek mensuplarının eğitiminde de mevcuttur. Nitelikli sağlık hizmetinin iyi yetişmiş hekimler ve sağlık meslek mensuplarınca verilebileceği açıktır.
Bu tasarı ile Türkiye’de halkımız kendisine verilecek sağlık hizmetinin kalitesiyle doğrudan ilişkili bir sorun ile karşı karşıya.
Bunun yanında yurt dışında eğitim almış hekimlere getirilen denklikteki kolaylıklar, Türkçe dil bilgisi zorunluğunun kaldırılması uygulamaları ile hekimlik alanı derin bir nitelik sorunu ile baş başa bırakılmaktadır.
Özel sağlık hizmetlerinde içine düşülen bu durumun mevcut tasarıyla kamu sağlık kuruluşlarına da yaygınlaştırılması planlanmaktadır”
“Bizler yabancı sermayenin ucuz iş gücü olmayacağız” . “Halkımızın sağlığının sömürülmesine izin vermeyeceğiz. Paran kadar sağlık uygulamalarını kabul etmiyoruz. Bizler ücretsiz, nitelikli, sürekli ulaşılabilir, kamusal ağırlıklı sağlık hizmetlerini savunuyoruz. Sağlık hizmetlerini niteliksizleştiren, her şeyi paraya endeksleyen, çalışanları ve meslek örgütlerini dışlayan, kendi öz kaynaklarına ve insanlarına çalışmalarına   yabancılaşan, bu ülkeyi kendi insan gücü ile yönetmen, kendi insanına, ülkesine yabancılaşan anlayışları kabul etmiyor, red ediyoruz. ” şeklinde konuştu.

     GAZİANTEP-KİLİS TABİP ODASI